Yardımseverler Kulübü / The Helpful Kids Club


TÜRKÇE

Bir gün küçük yardımseverler kasabada dolaşırken yaralı bir köpeğe rastladılar.
Ayşe:
-“Ay! Yaralanmış, haydi yardım edelim,” demiş.
İdil:
-“Yakınımızdaki veterinere götürelim,” demiş. Herkesin onayı ile köpeği veterinere götürmüşler.
Veteriner köpeği tedavi etmiş, ilaçlarını vermis, veterinerden çıkmışlar.
Ahmet:
-“Köpeğin adı Fıstık olsun!” demiş. Kabul etmişler ve köpeği Fıstık diye çağırmaya başlamışlar. Kısa sürede
olay tüm kasabaya yayılmış. Yardıma ihtiaçları olanlar onlara giderlermiş. Onlar da yardım ederlermiş.
Bundan sonra herkese yardım edeceklerine dair söz vermişler.

ENGLISH

One day helpful kids were wandering around the town. They ran across a wounded dog.
Ayşe said:
-“Oh! He is hurt, lets help him,”
İdil said:
-“There is a vet nearby, we should take him there.” Everybody agreed and they took him to the vet. The
vet cured the dog and gave all his medicine. They left the vet.
Ahmet said:
-“We should name him Fıstık!” Everybody cheered and began calling him Fıstık. Not long after, the whole
town heard Fıstık’s story. People who needed help, found them. And they helped all of them. After that
day they promised to help everyone.

Bunları da Sevebilirsiniz

The Independent’ın belirlediği son 10 yılın en iyi 40 kitabı listesinde Orhan Pamuk, Elif Şafak ve Elif Batuman birer kitabıyla yer aldı. Julian Barnes, Toni Morrison, Ian McEwan ve Margaret Atwood gibi isimlerin de bulunduğu listeye Sally Rooney ve Emma Cline gibi yeni nesli konu edinen yazarlar da girdi. İşte The Independent’ın seçtiği ilk 25 …

Share

Türk şiirindeki eski yapıyı tümüyle değiştirerek sokağın dilini şiirin diline taşıyan Orhan Veli Kanık 1914 yılında İstanbul’da doğdu. Onun edebiyata olan merakı ilkokul sıralarında başladı. Bu dönemde Çocuk Dünyası isimli dergide bir hikâyesi basıldı. Ortaokulun yedinci sınıfındayken Oktay Rifat Horozcu ile tanıştı. Birkaç yıl sonra ise bir müsamere sırasında halkevinde Melih Cevdet Anday ile arkadaş oldu.  Üniversite yıllarında …

Share

Affet beni dudaklarım çok mu pürüzlü Saçlarına mı takılıyor nasırlı parmaklarım Bir çatının altında ağlamaklar yerine Zümrüt yeşili yarınlar kokan Denizler mi kaynıyor bitkin gözlerimde Affet beni dudaklarım çok mu pürüzlü Kayıp bir neslin yükü var belimde Affet beni üstümüzde kukla gibi bir hilal Peri bakışlı dansözler etrafına asılı Tanrı hançerini göğün kalbine çekmiş Kalbimde …

Share
Önceki / Previous Ağustos Böceği ve Karınca - öykü ve çizim çalışması
Sonraki / Next Why Should We Read Tolstoy's War And Peace