Türk şiirindeki eski yapıyı tümüyle değiştirerek sokağın dilini şiirin diline taşıyan Orhan Veli Kanık 1914 yılında İstanbul’da doğdu. Onun edebiyata olan merakı ilkokul sıralarında başladı. Bu dönemde Çocuk Dünyası isimli dergide bir hikâyesi basıldı. Ortaokulun yedinci sınıfındayken Oktay Rifat Horozcu ile tanıştı. Birkaç yıl sonra ise bir müsamere sırasında halkevinde Melih Cevdet Anday ile arkadaş oldu. 

Üniversite yıllarında arkadaşları Oktay Rıfat ve Melih Cevdet ile birlikte Varlık Dergisi’ne kabul edilmesinin ardından edebiyat dünyasına şöyle tanıtıldı: “Varlık’ın şiir kadrosu yeni ve kuvvetli genç imzalarla zenginleşmektedir. Aşağıda dört şiirini okuyacağınız Orhan Veli, şimdiye kadar yazılarını neşretmemiş olmasına rağmen olgun bir sanat sahibidir. Gelecek sayılarımızda onun ve arkadaşları Oktay Rifat, Melih Cevdet ve Mehmet Ali Sel’in şiirimize getirdikleri yeni havayı daha iyi belirtecektir.” 

Orhan Veli’nin 1936’nın Eylül’ünde, henüz 22 yaşında kaleme aldığı ve 14. Yaşın ilk güzel gecesine ithaf ettiği şiiri: Eldorado. Şiir 1 Aralık 1936 yılında Varlık’ta Orhan Veli’nin yayımlanan ilk şiirleri arasında yer aldı.  

 

 

 

ELDORADO  

(On dördüncü yaşın ilk güzel gecesine ithaf)  

 

Ufkunda mavi bulutların uçuştuğu dağ.  

Büyülü göklerinde sesler duyduğum Aden.  

Avucumda dört kollu nehrin verdiği maden,  

Üstümde yemişleri alnıma değen Tuba.  

 

Müthiş dünyasıyla uykuma ilk girdiği yer..  

Gülümsüyor mavi bir ay ışığında kamış.  

Göllerin şekil dolu derinliğine dalmış  

Vuslatın havasını çevreleyen iğdeler.  

 

Suların aydınlığında saadetten bir iz:  

Dallardan süzülen kayığından bu hoş insan,  

Omzuna değen arzu dolu dudakları kan…  

Artık bir cennete bağlı bütün günlerimiz.  

 

Artık ışıkla dolu billur bir kadeh gibi  

En güzel şeytanın elinde tuttuğu gurup,  

Akşamlar, ağzımda harikulade bir şurup  

Ve başımda geceler yeşil bir deniz gibi.  

 

Ufkunda mavi bulutların uçuştuğu dağ  

Ve nebatî bir âlemde duyduğum ilk hece,  

Bir sesin aydınlattığı yalan dolu gece  

Ve dumanlı bir sabah serinliği ormanda.  

 

Ne onda itidal, ne bende günahkâr hali  

Ruhları bir kuş gibi âvere kılan uyku.  

Dağılan içimde her zaman o baygın koku,  

Lezzeti dudağımda buğulaşan şeftali. 

 

Ve Orhan Veli’nin 23 yaşındayken, sımsıcak bir ağustos gününde yazdığı şiiri: Sicilyalı Balıkçı. Şiir 15 Mayıs 1938’de “Mehmet Ali Sel” mahlasıyla Gençlik Dergisi’nde yayımlanmış.   

SİCİLYALI BALIKÇI  

 

Yüz sene sonra bugünkü dünyadan  

Bir tek insan kalmadığı gün,  

Sicilya sahillerinde yaşayan balıkçı  

Bir yaz sabahı ağlarını atarken denize  

O zamankinden daha geniş gökyüzüne bakıp  

Benden bir mısra mırıldanacak  

Şarkı halinde;  

Bu dünyadan,  

Mehmet Ali isminde bir şairin  

Gelip geçtiğini bilmeksizin 

Bu güzel düşüncenin  

Olmayacağından eminim  

Fakat nedense bu iş  

Benim pek tuhafıma gidiyor 

 

Kaynak: Orhan Veli, Kitaplarına Girmeyen Şiirler  

https://media.turuz.com/Poem-Literature/Poem/2011/0121-Orxan_veli-kitablarine_girmeyen_qoshulri(168d)(885KB).pdf 

 

Bunları da Sevebilirsiniz

Özgür Taburoğlu- 23 Ekim 2020 cuma Oğuz Atay, hastanedeki son günlerinde bile, ömrü vefa etseydi yazmak istediği Türkiye’nin Ruhu adlı roman taslağı üzerine notlar alır. Eserini tamamlayabilseydi, günlüğünden anladığımız kadarıyla, iç dünyalarını biraz terk edip dışarı çıkmaktan çekinmeyen kişiler yaratabilirdi belki de. Eser, beşeri ve sosyal bilimlerle karışık bir anlatı olurdu muhtemelen. Günlüğünde, yeni anlatısında Bir Bilim Adamının …

Share

By Joanne Leedom-Ackerman | September 2, 2020   PEN International celebrates its Centenary in 2021. I’ve been active in PEN for more than 30 years in various positions and now as an International Vice President Emeritus. With memories stirring and file drawers of documents and correspondence bulging, I am a bit of a walking archive and have been asked by …

Share

Hâlâ senin adınla çağırırım mevsimi Güneye meftun bir sevda Büyür bulutlarda Yalınayak ve şemsiyesiz Gözlerinin daldığı yerde Yaz yağmuru Hâlâ senin adınla çağırırım Önümde koca vadiyi İzleyen meşe Haftanın her çarşamba yalnızlığı Bir yerlerde Dante Araf’ı Bir yerlerde Çoğalır sessizliğin Gittikçe kendime benziyorum Çocukluğunu ver bana Öleceğim

Share
Önceki / Previous The Real Reason Fans Hate the Last Season of Game of Thrones
Sonraki / Next May's Wrıtıngs Are Lıve!