Hoyrat Delikanlılar


Muhtevası ömür kokan saatler dizeceğim buraya.
Aylarca sürmese,
Anlamlı olmasa bile.
Görünen köyün kılavuz istediği yerdeyim.
Kaybolmamak için baktığım yeşil dostlarım
buğulanmaya yüz tuttu.
Bir tanesi kopuyor tutunduğu yerden.
Beraberinde mahşeri getirecek rüzgar pek yakınlarda.
Yürek burkan bir anektodun son birkaç cümlesinin
geldiğini haber veren
tek damla gözyaşına benziyor inişi.
Salına salına,
Mağrur bir kadın edasıyla.
Tüm yıl yer ile yeksan olmayı beklemiş gibi,
Ölmeye koşaradım aksayan çınarlar gibi.
Ancak düşerken anlamlandırabildim onu.
Ne yukarı da vardı,
Ne aşağıda var şimdilerde.
Sadece düşerken dostlarım sadece düşerken.
Ben ise düşerken de yoktum.
Beni görene köle, yedirene kul oldum.
Bak eylül geldi!
Bağırdım duymadınız mı?
Şu günlerde bir umut besliyorum dostlar,
Ne olduğunu bilmediğim hasret çektiğim her şeye.
Hatırlatınca bana kendini,
İçimin en derinlerine çöp dolu bir ateşin
kokusunu işliyor.

Bilinmedik bir türkü tutturuyorum şimdi.
Köhnemiş sevinçlerin buruk türküsüdür belki.
Bir tanesi daha beklediğine kavuşuyor dostlarım.
Tüm bunlara haseb bir rüzgardan başkası değildir.
Gideceği yerde çiğnenecek olmanın hüznünü
taşımaktan imtina ediyor.
Diğerlerinden daha sarı olan, büyük olana iki
boy fark atıyor.
Sayın eylül severler yarışı kazanan ilk
kaybeden oluyor.
Bağırana deli diyorlar, tüm bunları anlamsız bir
naradan başka ne anlatabilir?
Yakındır kopanların bitmesi dostlarım.
Çıplak kalanın yakacak olması çorak gönüllerde.
Yakındır nasipsiz kışa edilecek küfürler Anadolu
bozkırlarında.
Eylül geldi diyorum size dostlarım eylül!
Artık ölününce de gam yenilmez
Gördünüz mü ?
Kulak kesilin, kan dökün.
Şuramızda bir yerlerde,
Bağırıyor dostlarına,
Hey sen yukardaki,
Ve sen aşağıdaki,
Yukardayken tanışmak pek zor oluyor,
Tanışalım mı?
Çam ağacı ulaşabildiğinin nankörü
Yapraklar hiç olduklarından bihaber
Düşüyorum ben de
Gördüğünüze güzellik,

Eylülünüze eylül katıyorum
Ne diyorduk
Yakındır giyilecek paltolar
Açılacak yollar
Yakındır beyazlar içinde parıldayan esmer
tenli çocuklar
Yakındır dostlarım
Yakındır kışlık patates muhabbetleri,
Örgütlenin!

Bunları da Sevebilirsiniz

Bir gidiş bileti var elimde, yollar önümde, yollar lazım bana, bize, sizlere. Sonu umuda, mutluluğa ulaşan yollar…Bir insan dolusu otobüs gerek bu süreçte; içleri neşe sevgi dolu, yoruldukça yaslanabileceğimiz, hatta belki omzuna başımızı koyup yaslanabileceğimiz insanlar. Gidilen yollarda birikecek güzel anılar gerek birde. yol bu yokuşu olur zorlanacağın, çukuru olur batacağın-battığında yerde yanındakilere güvenip çıkabildiğin-,yağmuru …

Share

Bellerine sarılı çakıdan keskindir, Öfke sardığında çatan kaşları. Gülüşleri sarar dünyalarını, olmasa da aşları. Cehennem küresi kabuğunu soyar akşamların, Aydan yürekleri içindedir, uyumsuz çocukların. Yalnız uyumsuz çocuklar Ağlamazlar ölümlerin ardından. Kavramların kararttığı anlamlardan, Çıkar giderler seslere kulak asmadan. Yalnız uyumsuz çocuklar bilir, Buz kesen ayazın sertliğini Çamurun oyun halini Kumların sıcaklığını ve İnsanların hoyratlığını. Onlar …

Share

John Perry Barlow, one of the founders of Electronic Frontier Foundation (EFF) and frontline theorists of the internet society, authored “A Declaration of the Independence of Cyberspace” available below, addressed to world leaders in 1996. Already it was getting clear that the internet would be battle ground. “Governments of the Industrial World, you weary giants …

Share
Önceki / Previous Çağın Şarkısı
Sonraki / Next Bir An Bir İstek