Hâlâ senin adınla çağırırım mevsimi
Güneye meftun bir sevda
Büyür bulutlarda
Yalınayak ve şemsiyesiz
Gözlerinin daldığı yerde
Yaz yağmuru
Hâlâ senin adınla çağırırım
Önümde koca vadiyi
İzleyen meşe
Haftanın her çarşamba yalnızlığı
Bir yerlerde Dante Araf’ı
Bir yerlerde
Çoğalır sessizliğin
Gittikçe kendime benziyorum
Çocukluğunu ver bana
Öleceğim
Bunları da Sevebilirsiniz

ÇAY SAATİ
Balkona çıkarken aklımda iki soru vardı: Kendimi mi atsam, yoksa her zaman ki düşüncelerimin beni ele geçirmesine izin mi versem? Sorularım cevapsız kalıyor. Oturmuş, demirlerin arasından boş kalabalığı izlerken gözlerim birine takılıyor. Ona baktığımdan habersiz. Tek başına oturmuş öylece durup ağlıyor, kaçamak hareketlerle gözlerinden akan okyanusu kurutuyor. Ayağa kalkıyor onunla beraber ben de kalkıyorum. …

Annemin Aynası
Okula gitmeden önce annemin dolabının kapısındaki aynanın karşısında kendime bakıyorum. Annem de birkaç adım arkamda durmuş aynanın içinden bana bakıyor, saçımdaki tel tokayı düzelten parmağıma, sonra formamın eteğini belimde katlayarak kısaltışıma, bacaklarıma ve kalçalarıma. İnsan neden annesinin bakışından korkar, bilmiyorum, ama sırtım ürperiyor. Anne, beni bakılabilir bir şey yapan sensin, gözüme fer veren ve göbek …

Büyük Ada’dan
Arkadaşlarımla çılgınlar gibi koşturup doyasıya eğlendiğimiz pırıltılı günlerden biri daha. Karnımız tok, suyumuzu içmişiz, bakımımız yapılmış, ilgilenilmişiz, önemsenmişiz, sevilmişiz. Mutluyuz. O zor günler geride, çok gerilerde kalmış; fakat hatırlaması bile ne kadar acı verici. Bazen konu konuyu açıyor, o günlere geliyor. Üzerimize derin bir sessizlik çöküyor, konuşmak istemiyoruz. Yine de neler yaşandığını, neler yaşadığımızı bir …