Odamda duruyor hayat- bir eşya gibi…
Eskiden severdim kelimeleri, artık
sevmiyorum. Susmak ne güzel.
Heceler bozuk para-
dedim, çıktım geceye- siyah cübbeme
sarılıp, uyuyacağım. Çıngırak sesleri
içinde, konturlarında yağmur
izleri- cübbem benim,
kurtaracak
odamdan
beni.
Odamda bağırıyor hayat- pençeleri
acıyan bir kedi gibi…
Bunları da Sevebilirsiniz

Steve Cutts – The Turnıng Poınt (Video)
Steve Cutts explores the destruction of the environment, climate change and species extinction from a different perspective

ZORBALIĞIN FOTOĞRAFI
Evin minik bir bahçesi vardı. Taşlardan örülmüş yaklaşık bir metre yüksekliğinde bir duvarla çevriliydi. Duvardan daha çok, evin etrafını çepeçevre sarmış bir taş yığınına benziyordu bu. Bahçe minik olmasına rağmen yan yana dikilmiş bir sürü meyve ağacı vardı, doğru düzgün su bile alamadıkları hâlde -görünürde çevremizde herhangi bir su kaynağı yoktu- dalları meyvelerle doluydu, öyle …
İletiş
çan kulesi cebimde, susmayın kusun tutar kulağımdan çınlarım kendim keskin mavi sular kraterinde yıkanan sesler biraz durulur içimde gezinir onca şırıltılar biraz-dan biraz, yani yarım kuş üzümü belki hecelerin hangi birini, nasıl yakalamak, ne mümkün arsız gülüşleri elleri dürbün yapmadım mı hakanım burnunun ucu zor gözükür, hem ayıp serbest düşüşe yakışmayan hareketlerden kaçın evlattır bu …