Ejderhaların püskürttüğü ateşle
yaşamayı öğrenecek senin çiçeklerin,
derin karanlık ormanlarda büyümeyi öğrenecekler
yanmayı, üşümeyi
güneş olmasa dahi yaşamayı öğrenecekler,
öğrenecekler senin çiçeklerin.
Tufanlara yaprak dökmemeyi
yoruldukça canlanmayı
köklerine yerleştirdiğin küçük balerinin
sırtındaki alevle sulanmayı öğrenecekler,
piyano notası kadar zarif ve etkileyici olmayı öğrenecekler
kalabalıklara yalnız kalmanın huzurnu öğretecekler,
öğrenecekler senin çiçeklerin.
Mavilikten eser olmayınca
karanlıktan beslenmeyi öğrenecekler,
saçları uzun bir adamın
vücudunun en güzel yerinde açmayı öğrenecekler
kâinata fısıldayıp leziz bir parçadan
mucizeler yaratmayı öğrenecekler,
içi oyulmuş boş yıldızlarına
onlar için saksı, belki de toprak olmayı öğretecekler
yüksek dağ tepelerindeki tren raylarına atlayınca
başka evrenlere gitmeyi öğrenecekler,
öğrenecekler senin çiçeklerin.
Şuan, sana
yaptığın her şeyi bırakman
kozmoza gömülüp üretmen
gerektiğini söyleyecekler,
saatlerin durduğu vakit
sana ilhan olmaya gelecekler.