İyi bir hayalperest değilim ressam
Sansasyonel diyaloglar kurduruyorum
berber ve babam..
Ama asla bıyıksız hayal edemiyorum onu
Methiyeler diziyorum sevgiliye
Bir türlü serdirtemiyorum dam üstüne çulu
Hep bir şeyler oluyor eksik kalan
Öyle bir köy düşlüyorum
Yemyeşil makarnalar bitiyor topraklarından
Pikniklerde uzun eşek oynuyor halam
Musakka tarifi anlatıyor mumbarda imam
Minberi siyasiler meşgul ediyor anlaşılan
Hırsızlar maviye çalıyor
Muhtar yeşile tapıyor
Kahya elinde viskiyle geziyor
Buddha da minberdekiler kadar çoban
Kontrol edemiyorum.
İyi bir hayalperest değilim ressam
Gözümde büyüttüklerimin
Gölgeleri hep yavan
Hem parçasız bulutlar çiziyorum
Zaman zaman
Esintili, yağmurlu, bordo bir orman
Mirket kral oluyor
Çekirge sadrazam
Buna bir ben gülüyorum bir de
Ablam.
iyi bir hayalperest değilim
Diyorum sana ressam
Sadece ümit kaldi bir tutam
Geceden kalma kelimeler
Paylaşmak sıcak olsa da
Simit soğuk diyor güzel
İnsaat gürültüsünü
Kapi ziliyle karıştırıyor
Ah yalnız adam
Sanki iyi bir hayalperest değilim
Be ressam
Bahar ortasında yar yağıyor
Tarçın da o kokuyor
Buram buram
Gökkuşağından kemerimi
Süper mario kıskanıyor
Sezar tanrıdan vergi kaçırıyor
Bir parça koymalıydım İsa’dan
Burada ahengi katletsem bile
Piyonlar da şairler de
İspiyonlar neticede
Ah be ressam
Değilim, değilim ulan
Başımın altında zaman makinesi
Anılar yorgan
Öyle tatlı rüyadayım
Küfür yer uyandıran
Hem kabussa da değilse de
Bilmem kime ne
Kaç uyanık olanın ömrü
Farksız uykudan
Sen de biraz kalın kafalıymışsın
İnce ruhlu ressam
Söylemediler mi sana
Ciddi hayal kuramam
Düşünce öldürür demişti güzel
Düşünce ölmüş
Balkondan.
sigara içen adam
Sigara öldürür diyorlarsa da
Pek sanmam
Hem ben düş’ünce ölmediysem
Daha iflah olmam.
Hem neden öleyim güzel?
Neden ölçüsüz ressam?
Ne bu acele çocuklarla tokalaşmadan
Konfeti saçıyor kuruyemişçi
Vileda sopasi da anlar danstan
Daha şiirim bile bitmedi
Ki ben daha fosforluğu tadamadan
Sokaklarda doya doya yatamadan
Babamla batak atamadan
Nereye be ressam ?
Painter, I am not a good daydreamer
I make up sensational dialogues
The barber and my father…
But I can never imagine him without a moustache
I sing praises for a lover
I can’t seem to spread the gunny over the roof
There is always something left missing
I imagine such a village
That lushes pasta grows on it’s lands
My auntie playing leapfrog at picnics
imam giving a musakka recipe in the bowels of farming animals
Politicians are crowding the pulpit apparently
Burglars turn to a shade of blue
The village chief worships green
The butler wanders around with whisky at hand
Buddha is as much a shepherd as those by the mimbar
I can’t keep them in check.
Painter, I am not a good daydreamer
The shadows of things I overestimated
Always turn out barren
Anyways I paint unweathered clouds
From time to time
A windy, rainy, burgundy forest
The meerkat becomes the king
And the grasshopper a grand vizier
Only I laugh at this
And my sister.
I am not a good daydreamer
I’m telling you painter
There is only a pinch of hope left
And hungover words
Even though there is warmth in sharing
Simit* is cold says the beauty
Alas the lonely man
Mistakes the noise of construction
With a doorbell
It seems I’m not a good daydreamer
Hey painter
Flakes of her fall in the midst of spring
And cinnamon smells of her
In whirls
Super Mario is jealous
of my belt made of a rainbow
Ceaser evades his taxes from Jesus
I had to place Jesus somewhere
Even though I spoiled the rhythm
Pawns and poets alike
Snitch eventually
Alas good painter
I am not, no mate
A time machine under my head
Blankets of memories
I’m in a dream so sweet
Whoever wakes me shall be cursed
And be it a nightmare or not
I don’t know who cares
Many lives of those awake
Is seemless from slumber
You turned out a bit of a knucklehead
Painter with a delicate soul
Haven’ they told you
I can’t have serious dreams
Reason kills said the beauty once
He died when he fell
Off a balcony
The smoker
Even if they say smoking kills
I hardly think so
If I haven’t died in your dreams
I don’t think I ever will.
Plus why should I die beauty?
Why, inordinate painter?
What’s the rush of the seller of dried nuts and fruits
Scattering confetti everywhere
Before greeting the children
The broom knows dancing too
I didn’t even finish my poem
Wherever are you off to painter?
Before I could taste phosphorous
Lay on the streets in delight, much as I want
Or play cards with my father.
*also known as Turkish bagel, is breakfast staple in country
Translated witht the author’s approval by Irmak Ertaş