Barut heyecanıyla çarparken duygular
arkada dönen ışıklar mahcup kalır,
tiyatro kurgusu oturur üzerine
ve saplanır satır satır mısralar
gözlerin çukur oluverir sevgiye.

Kolaydır, yataklara gidip ağıt etmek
görünenle yanmak, övgünün esaretine
beyliği bandırıp satmak yeryüzünde
ve aniden nevresimlerin titrer yoksunluktan
gömleğin daima ütüsüzdür palton yanık kokar
içini çekmeye neşen kalmaz,
yüzünde ölüler dansa kalksa
portre tepkisizliği çöreklenir
tozlu ayna olur
ilgisiz kalmış muhabbet kuşlarına dönüp
keskin intiharlarla buluşursun.

Bağlamında cambazlıktır yaşamak
uçurumlarda kovalar seni iğne uçlu çekiçler,
varlığın yokluğuna sokulduğunda
közlere salınır attıkların
paragraf sonu bırakmaya evrenin yetmez
yeni imler açılır kusura şayan yapılarda,
sönen yıldızların ışığı köpek seslerinde birleşince
aydınlatır horozlar vakitsiz bir kahkahayla sefilleri
lağımlar selamcı, kediler şahin
Descartes dahi unvansız
kurgusal beklentilere.

Salt celalsiz köpürür ipek altında şehvet
kart doku çapraşır sonsuzun ete sığmadığında,
faizli sevginin yalnızlığı ağır
barut heyecanıyla çarparken duygular
barut heyecanıyla.

Bunları da Sevebilirsiniz

İlkyaz’s new works are now live and can be found below and throughout the postings on the English homepage! As İlkyaz, we work to introduce three young writers every month. We translate these works, which are be made up of a short stories or poems, into English and endeavour to introduce them to readers outside of …

Share

by Ella Frances Sanders Did you know that the Japanese have a word to express the way sunlight filters through the leaves of trees? Or, that there’s a Swedish word that means a traveller’s particular sense of anticipation before a trip? From the author of The Illustrated Book of Sayings and Eating the Sun, comes Lost in Translation: An Illustrated …

Share

Tanırım gök yankısını Loşlukta otururken dalgın Belirir yeni bir ışıkta dünya Parmaklarının mahcup kıvrımlarında Harflerimin sesi kısılır Yapraklar yavaşça iner Gök yokuştan aşağı Bir yağmur başlar Gecede, geceden habersiz Yakarış için açtığım ellerim Ürker ışığından ateş böceğinin Buluşuruz ıssızlıkta Fundalığın uğultusu örter üstümüzü Yıldızlar gözlerini kapar Kalbim kapısını açar Aralıktır ruhlarımız Mor bir ceylan görürüm …

Share
Önceki / Previous December's Wrıtıngs Are Lıve!
Sonraki / Next SAVAŞ