İlkyaz ile her ay öncelikli olarak üç genç yazarı tanıtıyoruz sizlere. Bir öykü veya birkaç şiirden oluşacak bu eserleri İlkyaz gönüllüleri olarak İngilizce’ye çeviriyor ve dünya kamuoyuyla tanıştırmak için çabalıyoruz.

Aralık ayından seçilen yazarları aşağıda bulabilirsiniz!

Bir seneyi aşkındır seçtiğimiz isimlerin yazılarını her ay dünyanın farklı bir yerinde konumlanan PEN merkezinden birinin o ülkenin diline çevirmesini ve okurları ve üyeleri arasında tanıtmasını amaçlıyoruz.

Aralık ayında bu işbirliğine Norveç PEN merkezi öncülük etmişti. Ocak ayı için aynı rolü PEN Almanya merkezi üstlendi, Şubat’ta işbirliğimiz Belçika/Flemen PEN ile devam etti. Mart ayı yazıları için aynı rolü PEN Fransız Merkezi üstlendi ve bir ay boyunca okurlarına ve üyelerine genç yazarlarımızı Fransızca’da tanıttı. Nisan ayı yazılarını tanıtma görevi ise PEN Güney Afrika’daydı. Mayıs ayında yazarlarımızı İskoçya’da, İskoç PEN ile tanıtıldı. Haziran ayı yazarlarımızın yazıları ise Katalan PEN merkezinin tatil olması ve ağır siyasi gelişmelerden süregelen yoğunluğu sebebiyle Katalunya’da Ekim ayında yayımlandı. Temmuz yazılarımız ve yazarlarımızın sınır ötesi seslerini yükseltmek için ortaklığımız PEN Moskova Merkezi ile yapıldı, Ağustos’ta PEN Kanada ile, Eylül’de PEN Venezuela ile, Ekim yazıları için PEN Hırvatistan ile çalıştıktan sonra Kasım ayı yazıları için partnerimiz Galler PEN oldu.

Aralık yazıları içinse yeni partnerimiz PEN Danimarka! Yazarlarımızın metinlerinin Danimarka’da yayımlanmasını onaylayan ve Danca’ya çevrilmesini organize eden PEN Danimarka’ya ve özellikle Genel Sekreteri Mille Rode’ye gönülden minnettarız. Yazarlarımızın Danimarka PEN’in sitesinde üyeleri ve okurlarıyla paylaşıldığı sayfalara buradan ulaşabilirsiniz: Gökhan Sevim, Asil Çam, Mehmet Ali Taş

 

İlkyaz’ın yeni girişimi “BeşYüz”  Aralık’tan Bu Yana Genç Yazarlara Çağrıyla Beraber Yayında!

BeşYüz ile Türkiye’nin farklı illerinde veya mahallelerinde yaşayan beş yazardan aynı anahtar konu üzerine 500’er kelime yazılar toplayıp yayımlayarak, farklılıklarımız arasında ne kadar ortaklığımız olduğunu ve ortak noktalarımızın nasıl farklı anlamlar taşıyabildiğini genç edebiyat aracılığıyla yansıtmayı amaçlıyoruz.

Çağrımıza kısa yazılarıyla yanıt veren yazarların içinden seçilecek beş ismin her birinin çevrelerinde gözlemledikleri gerçeklerin içyüzünü kavrama çabalarını dışa vurmayı, bu sayede alıştığımız ülke manzaralarının farklı bölgelerden edebi bir mozaiğini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz.

Aynı konu üzerine edebi gözlemciliği farklı genç yazarlardan toplayarak bölgesel farklar arasında temel birliktelikleri, genelde çevremizde yer eden ortak noktaların yerelde farklı gözlerden bileşimini gözler önüne sermeyi umuyoruz. Bu ortak yazıları İngilizce’ye çevirerek sınırlarımızın ötesine köprüler kurmaya devam edecek ve giderek artan dünya vatandaşı okurlarımıza da bir pencere açacağız.

Hem kapasitemiz gereği hem de bu işi aceleye getirmemek amacıyla aylık bir yayım düzeninden muaf olacak BeşYüz’ün ilk konusu “BAKKAL” ve ilk beş yazarımızı aşağıda sizlere sevinçle taktim ediyoruz!

Bir sonraki konumuz “SOBA” içinse kapılarımız daha geniş şans tanımak amacıyla aylık ana yazar olarak seçilmemiş bütün genç kalemlere açık, 500 kelimelik metinler, seçilen kelimenin uyandırdığı duygu, deneyim, anı, an veya kurgusal bir metin olarak yazılabilir. Bu konudaki sınırlama, kelimenin bizlere verdiği ve yarattığı duygudan uzaklaşmamaktır. Yazılarınızı sitemizin İletişim kısmından veya ilkyaz2018@gmail.com adresimizden bize ulaştırabilirsiniz!

 

Henüz okuma şansı bulamadıysanız Kasım ayı yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

“İlkyaz’ılarında”  usta Fransız yazar Andre Gide’nin ilk şiirlerinden örnekleri, danışma kurulu üyemiz Halil Gediz’in titiz çevirisiyle okuyup, hakkında bilgi edinebilirsiniz. 

Yeni kategorimiz Kalemdaş’ta Aralık sayısı ile birlikte yayımlanan yazarlarımız, Alihan Çetiner, Sena Güler, Derya Çetin, Merve Avdan, Mehmet Emin ve Melike Aksay’ın yazılarını buradan okuyabilirsiniz. 

“15-“ kısmında Esra Tayınmak’ın yeni şiiriyle beraber henüz 15 yaşın altındaki yazarlarımıza, “Edebiyat +” kısmında genç yazar Suhan Lalettayin’in şiiri üzerine ressam Zeynep Mar’ın çalışmasını, “İnsan Portreleri’  bölümünde etrafımızdan hikâyeler arşivine ve Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen yazarlarının genç yazarlar için sebepleriyle beraber paylaştığı okuma önerilerine göz atmayı unutmayın!

Aralık ayı genç yazarlar için okuma önerileri, ünlü Katalan yazar/şair ve Uluslararası Yazarlar Birliği PEN’in baş yöneticisi Carles Torner’den! 

 

Devamlı yenilenen blog paylaşımlarımızı, müzik listemizi ve yeni katkıları websitemizin anasayfasından takip edebilirsiniz. 

Mehmet Ali Taş – Karabağlar Panaroma

Rivayetler yerlisi bir dil konuşuluyor dinin ufkunda. Fabrika doğurmuş toprakları örtmeye gidiyor sessizlik. Namus: varoştan var etmeye, şehirden var olmaya gürültü. Cehaletin oturmuş ağzı aralanıyor sabaha. Bir mütercim, haklı uykuya, “günaydınlar sana banknotların bekaret okunan döşeği” diye çeviriyor siren sesini.
hoş demiş değil-?-

Yazar Hakkında: Mehmet Ali Taş, 23 yaşındayım. İzmir Buca’da doğdum. Üniversite öğrencisiyim. Doğup büyüdüğüm yer aslında tam olarak burada anlatmaya çalıştığım yerdir. Seyhan Mahallesi. Bu mahalle Karabağlar’a bağlı değil fakat yalnızca kurumuş bir dere yatağıyla ondan ayrılır. Bu bölge, insanların kafasında canlanan İzmir imajının dışında kalır.

Gökhan Sevim – Bir Bardak Balık / A Glass of Fish / Et Glas Fisk

Evet, bardağın üstü açıktı ve çapraz dizilmiş bardaklardan birbirlerini görebiliyorlardı. Sarı betta, kardeşine bir süre baktı ve sonra bir anda suyun olağanca üstüne fırladı. Seiy şaşkındı ve olacakları görmek için, bardağın dibine gidip, yere düşen kardeşini izlemeye başladı. Kardeşi beyaz ve nemli fayansta çırpınıyordu. Var gücüyle kendini yukarı atmaya ya da insanlar tarafından fark edilmeye çalışıyordu. Çırpınışlarını tek fark eden kardeşiydi. 

Yazar hakkında: 1987 yılında İstanbul’da doğdum, halen İstanbul’da yaşıyorum. Bir okur olarak edebiyatla münasebetimin arttığı üniversite yıllarında, kendimce bir şeyler yazmaya da başladım. O dönemden beri fotoğraf çekmek ile birlikte en keyif aldığım şey olan yazma eylemine mümkün olduğunca zaman ayırmaya çalışıyorum. Doğa ve hayvan sevgimle yazma tutkumu birleştirip öykü ve roman yazmaya çabalıyorum. Bir gün sadece edebiyat ve doğa ile ilgilenebileceğim bir hayata sahip olmanın hayaliyle, özel sektörde bir bilişim firmasında çalışıyorum.

Asil Çam- Son Gün / The Last Day / Den Sidste Dag

Önünde merdiven, bir parkın içine iniyor, bu mahallede ya iniyorsun ya da çıkıyorsun. Ayaklarının dibinde büyük bez şemsiyelerin ve yamalı brandaların örttüğü pazar yeri var. Bağırışlar, domates ve salatalıklar seni yolundan çevirir. Kalabalıkta ve örtüler altında gökyüzüne bakılmaz. Sen devam edersin kaldırımdan, yürürsün. Sana eğimli gelen yol karıncalar için düzdür. Telaşla ve hizayla işlerinin başındadırlar. Bir yaprak parçası taşımaya çalışan karıncayı tutup gitmesi muhtemel yol üzerinde ileri taşımak istersin.

Yazar hakkında: Biyografik bilgi tercih edilmemiştir

 

Bunları da Sevebilirsiniz

Kaynak: İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi, Asım Bezirci. Yazının aslı aşağıdadır. Sabahattin Ali, 21 Ağustos 1927’de Istanbul Muallim Mektebi’ni bitirdi. Ayn yıl Yozgat’a Cumhuriyet Mektebi’ne atandı. 1928 yaz tatilinde Istanbul’a geldi. Maarif Vekaleti yabanci dil ögretmeni yetistirmek için o sıra Avrupa’ya ögrenci gönderiyordu. Sabahattin Ali de acilen sınava girdi. Kazandı.Bir süre Yüksek Muallim Mektebi’nde kaldı. Sonra …

Share

       Duygularla tanıştığımız yaşlarda genelde lise sıralarına mahkûm edilmiş, farklılıklarından arınıp olmamız gerektiği söylenen insanlara yontuluyoruz. Çoğumuz zorlanıyoruz bunda. Bize yanlışlar öğretilirken beynimiz ve kalbimiz (en azından temsil ettikleri şeyler) sık sık kavgaya tutuşuyor. İlişkiler için genç olduğumuz, hayatımıza giren insanları bundan birkaç yıl sonra hatırlamayacağımız söyleniyor. Ama kalbimiz bir kuşun kanat çırpması gibi bir …

Share
Önceki / Previous Karabağlar Panorama
Sonraki / Next December's Wrıtıngs Are Lıve!