O harlı ateşte koyun koyuna yatan zavallılar,
Patiskayı geçmeden alevde öylece kalakaldılar.
Ve hangi gök gürültüsünün ardından;
Saatsiz çalan hırsızlar gibi
Yağmurdan ıslanarak kaçan sanıklar.
Saat 18.16 suları bana seni hatırlattılar.
Kızgın ve yürekli bir dev gibi savaştım!
Karşımda işte fakat korkmam duysun ordular!
Sus diyorsun,
Bir çift göze konuşuyorsan da sus!
Hatırla diyorum açık kapı ve önünden geçen hayatlar.
-su gibi-
Geçmiş ve geleceğin tam ortasında ;  araftasın.
Bitmiyor kavgalar;
Kavgalar bitmiyor.
Yine bir gök gürültüsü,yağmur.
Saat bilmem kaç!
İlk kez seni dinliyorum.
Susuyorum.
Ömür toplamı kadar.

Bunları da Sevebilirsiniz

telaş dolu rüzgarların, yüzleri okşadığı yalnız günler hatırlıyorum. toplanın eski dünyanın ölüleri! dinleyin yirmi birinci asrın salgınını. dinleyin on günde, nasıl ipotek koyduğunu şehirlerin, ömürlere. -i- mezar taşlarından para çekilen bir çağda, charonion gondolunu satmak, kararını aldı sonunda. işler kesat, ruhlar cimri. ekmek parasını dahi çıkaramazdı zavallıcık. tak etmiş olacak canına, satılığa çıkardı bir sitede. …

Share

Literature: SADIK İKİNDİ OYUN /THE GAME / ИГРА An excerpt from Turkish poet Turgut Uyar’s poem, Kan ve Uyku (Blood and Sleep) A nine card, my kingdom for a nine card! My heart was pounding in my chest like a prisoner trying to bang on his cell door in a hurry to make himself heard to …

Share

Fanzin Apartmanından hızlı hızlı fanzin muhabbeti’ne mutlaka göz atın ve fanzinle kalın. Oturduğumuz yerden duvarlara sövebilir, üzerimize biçilen kostümleri kabullenerek kalemimiz mühürleyebilirdik. Nede olsa yerlere atılıyorduk, kitabevlerinin gözünde kişisel broşürlerden, edebiyat zırvası para etmeyen kâğıtlardık. Kimimiz için harçlık veya fatura fedakarlığı kadar hayati bir şeydi. Zımba, mürekkep ve kağıt çiziğiydi. Sokak sokak dolaşıp bir köşeye …

Share
Önceki / Previous Çulsuz Mısralar
Sonraki / Next O Küçük Anıya