Aralık ayı için Uluslararası PEN üyesi ve yönetici müdürü Carles Torner’e ulaştık. Genç yazarlar için özel bir okuma listesi hazırladı. İyi okumalar!  

1. Bejan Matur / Aşk/Olmayan

“Bejan Matur’un şiirleri beni çok etkiliyor. Onun şiirlerini ilk defa ingilizce çeviri üzerinden okumuştum. Daha sonra antoloji hazırlandığında  kendi anadilimde (Katalanca) okuma fırsatı yakaladım. Türkiye’nin konuk ülke olduğu 2008 Frankfurt Kitap Fuarı’nda yazar ve katalan çevirmeninin (Albert Roig) söyleşisini dinlemek beni çok duygulandırmıştı.”

 

2.  50 poemes amb àngel

Türkçe çevirisi mevcut değil*

3. Samar Yazbek/Çapraz Ateşte Bir Kadın

“Samar Yazbek ile bir ay önce PEN/Oxfam-Novib ifade özgürlüğü ödüllerinde tanıştık. Çok etkileyici bir konuşma yaptı.(https://pen-international.org/news/samar-yazbek-oxfam-novib-pen-international-award-keynote ) Bu günlerde onun kitabını okuyorum. Suriye savaşı boyunca hayata ve adalete umutla bağlı kadınların direnişi ve kadın dayanışmasını anlatıyor. dehşet dolu günler içinde, hafızayı diri tutmaya ve hatırlamaya gönül vermiş kadınların hikayelerini ele alıyor. Esad rejiminin attığı kimyasal bombaların kurbanı Sara’nın hikayesi ile başlıyor.”

4. Gabriel Ferrater / Women and days

Türkçe çevirisi mevcut değil*

5. Timothy Snyder/ Tiranlık Üzerine

“Timothy Snyder’ın bu kitabı yayınlandığından beri, otoriter rejimleri ve amaçlarını çok daha iyi anlama fırsatı yakaladım. Grup okumaları için ideal bir kitap. Tartışma konularına açık, demokrasinin günbegün geçirdiği tehlikeleri ve tehditleri masaya yatırmak için iyi bir fırsat.”

Bunları da Sevebilirsiniz

                                                                   EKSİK BİR ŞEY Mİ VAR       Neden kendimize hiçbir şeyi yakıştıramıyoruz? Aslında bir tahminim var: Bilmiyoruz; iyi, gerçek,  doğru, güzel, ahlaki nedir ve neye, kime denir? Bilmememizin sebebini aslında olmamalarına bağlıyorum ben. Var olduğunu iddia edebileceğim tek bir şey var “EGO”. Çünkü bir şekilde kendimizi oyunun içinde bulduk ve ne yazık ki kuralları öğrenecek kadar da …

Share

1869’un 22 Kasım’ında Paris’te dünyaya geldi André Gide. Babası Katolik bir hukuk profesörü, annesi ise dönemin tanınmış Protestan ailelerinden birinin kızıydı. Dolayısıyla içerisine doğduğu bu çatışmalarla örülü ortam, küçük yaşlardan itibaren onun aykırı ve sorgulayıcı mizacını ortaya çıkaran gizil bir güç olmuştur. Gide’in sanatla ilk ilişkisi piyano ile başladı, piyano çalmayı çok erken öğrenmeye başlayan …

Share

“When cynicism becomes the default language, playfulness and invention become impossible. Cynicism scours through a culture like bleach, wiping out millions of small, seedling ideas.”   Source: Brainpickings, Maria Popova “There is nothing quite so tragic as a young cynic, because it means the person has gone from knowing nothing to believing nothing,” Maya Angelou wrote …

Share
Önceki / Previous İmlasız Üç Nokta
Sonraki / Next Carles Torner