Duymadınız

Ben sizden çok susmuştum

Diyemediğim cümleleri büyüttüm boğazımda

Hepsi birer anı oldu şimdiye

Diyemediğim, ancak keşkelerle diyebildiğim.

 

Nefreti, acıyı; sevinci, mutluluğu susmuşken

Yine de bağırmakla suçladılar beni

Neyse dedim

Onlar ne bilir bir bedenin sayhasını yahut narasını

Bilemezler dedim, bilemez, gittim.

Sonra

Konuştuğum kadın sustuğunda bana, anladım

Meğer susmak daha çok incitirmiş sevgilim

Birkaç söz cinayetse

Senin susman kıyametmiş

Özletmek ve özlemekmiş.

.

.

Susmak değil tüm bunlar, susmak böyle olmaz…

.

.

Susarışlar

Yaşamak bilinmeyen sularda

Boğulayazan hoş sohbetli ihtiyarlar

Susarışlar

Taşacak olsa dışarılara

Belli etmezdi, susamıştı çağlayanlar

 

Susarışlar

Bir çift söz hasreti dudaklarda

Bahçelerle yağmuru bekleyen lavantalar…

Bunları da Sevebilirsiniz

o vedalar ki bıçak mevsimidir mademoiselle écureuil bavula sığmayanların yürekte taşındığı yolculuklarda loş otobüslerin boğazladığı otogar akşamlarında bilet satılır yan koltuğu boş cesetlere kendilerine “yalnız ” yerine “yolcu” diyebilsinler diye o bilenmiş mevsimde senden sonra hiçbir çingene uğramıyor masamın ahşap tenhalığına öldürdüğü gülleri sevgine dikmek için konuşkan çingenelerden öğrendim rengahenk suskunlukları ve yürekten dile kıvrılırken …

Share

Diego Morales, Atwood Magazine An in-depth listen of the 1965 self-titled album by Jackson C. Frank, one of folk’s most brilliant and forgotten records. Listen: ‘Jackson C. Frank’ – Jackson C. Frank   In the field of creative endeavour, anything that can confuse us totally is generally given over to rejection or abject praise.” This quote appears …

Share
Önceki / Previous İlkyaz's New Issue ıs Lıve Wıth It's New Logo!
Sonraki / Next Kiralık Gelinlik