Yeni sayımız için değerli yazar Gaye Boralıoğlu’na ulaştık. Gençler için bir okuma listesi hazırladı. İyi okumalar!
Her belirleme bir sınırlama gerektirir. Doğrusunu isterseniz gençlere kitap önerisi yaparken önce klasiklerden söz etmek geliyor içimden… Dostoyevsky’nin, Kafka’nın, Virginia Wolf’un, Marquez’in Mishima’nın, Nabokov’un yapıtlarını okumadan – okur ya da yazar olarak – edebiyata dair söz almanın pek mümkün olmadığını düşünüyorum; farklı ülkelerden bana en yakın yazarları sıraladım sadece, külliyat geniş elbette. Ama soruşturma beş öneriyle sınırlı olunca, bugün çeşitli ülkelerde tartışılan ve özellikle de zamanımızın ruhunu ortaya çıkaran, edebiyat aracılığıyla yaşadığımız evrene dair hislerimizi kuvvetlendiren romanlardan söz etmek istedim.
1. Colson Whitehead/ Nickel Çocukları
Amerikalı Pulitzer ödüllü Whitehead bir gazete haberinden yola çıkarak yazdığı bu romanda, bir zamanlar siyah ve beyaz çocukların birlikte kaldığı bir ıslahhanenin yakıcı hikâyesini çok sağlam bir kurgu, sade ama etkileyici bir dille kaleme alıyor. Nickel Çocukları aracılığıyla Amerika’nın bir türlü çözülemeyen, bugün bile hâlâ süregelen ayrımcılık sorununun kaynaklarına yaklaşmak, şiddet ve tahakkümün asırlar boyunca süren sonuçlarıyla yüzleşmek mümkün olabilir.
2. Sally Rooney / Normal İnsanlar
Çok genç olmasına rağmen dünya çapında büyük başarı elde eden İrlandalı yazar Sally Rooney lise yıllarında başlayan bir ilişki ekseninde arkadaşlık, sevgililik, aile ve daha da önemlisi sonsuz bilginin ortasında bireyin kendine çizdiği sınırlar üzerine kuruyor romanını. Normal İnsanlar’ın bu derece hızla meşhur olmasının bir nedeni de Z kuşağını anlatan ilk edebi eser olarak nitelendirilmesi. Normal İnsanlar bir TV dizisine de uyarlandı.
3. Jenny Erpenbeck/ Gidiyor Gitti Gitmiş
Emekli profesör Richard’ın Berlin’in göbeğinde bir işgal eylemi yapan Afrikalı mültecilerle karşılaşmasının ardından kendisiyle hesaplaşmasını ve aslında eski kıtanın mülteci meselesi karşısındaki ahvalini anlatan Gidiyor Gitti Gitmiş süslerden, kurgu oyunlarından uzak duran sade anlatımıyla dikkat çekiyor. Bir yanıyla evlerinden koparılmış insanların yabancı bir ülkede belirsizliğe mahkum edilişinin resmini çiziyor diğer yandan yanımızdaki meselelere ne kadar duyarlı olabileceğimize dair bir tartışma başlatıyor.
4. Erlend Loe / Bildiğimiz Dünyanın Sonu
Kuzeyden, Norveç’ten bir yazar Erlend Loe ve Bildiğimiz Dünyanın Sonu aslında bir üçlemenin son kitabı. Ne var ki, kendi başına da gayet güzel okunabilir. Tabii ilk kitaptan Doppler’den başlamak da mümkün. Bildiğimiz Dünyanın Sonu, bir süre ormanın derinliklerinde bir geyikle birlikte yaşadıktan sonra evine dönen ve kapıdaki posta kutusunun üzerinde kendi adı yerine “Egil Hegel” ismini gören Andreas Doppler’in hikâyesi. Modern insanın kuşatılmışlığı ve özgürlüğü üzerine sinsi bir mizahla kaleme alınmış harika bir roman.
5. Kemal Varol / Haw
Ve Türkiyeli bir yazar, Kemal Varol. Haw adlı romanında bir köpeğin “makus talihi”ne odaklanıyor Varol. Mikasa’nın gözünden sokakları, insan denen netameli yaratığı, dünyada olmanın sonsuz tedirginliğini ve nihayet savaşın vahşetini usul usul gözler enine seriyor. Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan savaşa, adaletsizliğe, imkânsızlığa dair etkileyici bir roman.