Vurgun yedim.
Nefessiz kalmışım bir süre,
yani sensiz…
Sigara uzattılar bana,
kendime gelmem için.
Sarma sigara,
kurumuş tütünden…
Kim bilir hangi vurgun yemişten.
Öyle şanssızım ki,
öyle sensiz…
Vurgun yemişken bile,
Tekel sigarası içemiyorum.
Unutmuşum,
bir de parasız.
Seslendiğim zaman tanımamıştın hani.
Sarma sigara sesimi kalınlaştırır.
Belki de ondandır.
Yoksa küstün mü?
Sırf ilkokulda saçını çektiğim için mi?
Hem de bir tutamı elimde mi kalmış?
Haklısın, saçının bir teli servetken bana,
bir tutamı soygun hükmü sayılır.
Hem de müebbedinden…
Kefaletimi canımla ödesem…
Hayır! Seninle değil.
Vurgun yediğimi söylemiş miydim?
Tütün kokum ondan.
Vurgun yediğim her gün,
tütün kokum senden.
Daldıkça…
Hayallerine…
Bir anda yükselen kan basıncı,
arkasından gelen bir halsizlik
30 metre sonrası ise vurgun.
Ardından bir sarma sigara.
Kefaleti sesim, kokum…
Canım!