Kalem tutan ellerden,

Yüzüne düşen birkaç damla saç telinden

Çaresizce gülmeye devam eden gözlerden;

Gözaltlarına kıvrılıp da uyumuş çizgilerden

Görünür ey insan, içindeki yangının izi.

Bu yangında dahi içinde bir ağaç,

Yanıp tutuşuyor dalları ince ince.

Üzerinde kuşlar türküler söylüyor keyfince,

Kuşlar bile hala devam ederken,

Ey aciziyetin ete kemiğe bürünmüş hali

İnsan,

Hangi acı daimi olabilir ki

Suyun ayak sesi işitilirken?

 

Bunları da Sevebilirsiniz

Kaynak: Keçiedebiyat Kültür sanat gazeteciliğinin önemli isimlerinden Gülenay Börekçi ile edebiyat alanındaki yazılarıyla tanınan editör Halil Türkden, yeni medyanın sunduğu olanaklardan edebiyat ve medya ilişkisine kadar pek çok başlığı tartışıyor. Halil Türkden: Yeni medya, edebiyatın seyrine nasıl müdahale ediyor ya da nasıl dahil oluyor? Sen hem geleneksel hem de yeni medya araçlarını kullanan biri olarak nerede …

Share

İlkyazıları: Charles Baudelaire ve Kötülüğün Çiçekleri    Baudelaire’in Emile Deroy (1920-1846) tarafından 1844’te çizilen portresi.  Ünlü Fransız yazar Charles Baudelaire 9 Nisan, 1821’de Paris’te doğmuştur. 1857’de yayımlanan Kötülük Çiçekleri’nin yanı sıra, Avrupa’ya tanıttığı Poe çevirileri ve eleştirel yazılarıyla da19. yüzyılda edebiyatı yenileyen en önemli modern ustalardan biridir.   İlk eseri olan Salon de 1845′i 24 yaşında, Baudelaire Dufaÿs adı altında yayımlamıştır. Yalnızca 500 kopyası basılan bu kitabın çoğu kopyasının yok edildiği şair Champfleury tarafından iddia edilmiştir. Edebiyat sahnesine bir giriş olarak Baudelaire’in bu ilk kitabı bir şölen raporu gibidir.Diderot ve Paris’in ünlü salonlarının etkisin üzerine genç ve  hırslı yazar yaşıtlarına kendi estetiğini tanıtarak, şiirsel bir manifesto tadında bir eser ortaya  çıkarır.   Kitabın bir kısmına buradan ulaşabilir, tamamı buradan satın alabilirsiniz.    Yazarı asıl üne kavuşturacak olan eser ise 1845’te yani Baudelaire 35 yaşındayken yayımlanan Les Fleurs du Mal  yani Kötülük Çiçekleri olacaktır.   Baudelaire’in annesinden 30 yaş büyük olan babası şair altı yaşındayken ölür. Yazar annesine olan yakınlığıyla bilinir (ilişkileri yazarın yaşamından sonra ortaya çıkan mektuplarında belgelenmişir)   Lyon’da eğitim gören Baudelaire,14 yaşında bir askeri okula gönderilir. Mezuniyetinden kısa bir süre önce derste arkadaşı tarafından kendisine verilen bir notu göstermeyi reddettiği için okuldan atılır. O zamanki bir sınıf arkadaşı tarafından “aramızdaki öğrencilerden çok daha has ve güzide”* olmasıyla hatırlanacaktır.Sonraki iki yılını Paris’in Latin bölgesinde yazarlık kariyeriyle cebelleşip borçlanarak geçirmiştir.    1839’da sonunda diplomasını aldıktan sonra, erkek kardeşine “Hiçbirşeyle meşgalem yokmuş gibi hissediyorum”*der. Üvey babasının kendisine biçtiği hukuk veya diploması alanları yerine Baudelaire edebi bir  kariyer kovalamayı seçer. Annesi yıllar sonra bu etkiyi şu sözlerle hatırlayacaktır: “Ah, bin kunduz! Charles kendisini üvey babasının rehberliğine bıraksaydı kariyeri bambaşka olurdu. Edebiyatta bir ismi   kalmazdı, bu doğru, fakat belki üçümüz de daha mutlu olabilirdik.”*   Üvey babası miskinliğinden ötürü Baudelaire’i 1841 yılında yani 20 yaşında Kalkutta Hindistan’a bir yolculuğa gönderir. Yolculuk süresince tanıklık ettiği deniz, yelkencilik ve limanlar ileride şiirlerinde sıklıkla yer alacaktır. Fakat Hindistan’a ulaşamadan 1842’de Paris’e döner ve Kötülük Çiçeklerinin ilk şiirlerini yazmaya başlar. Eline yüklü bir miras parası geçer fakat birkaç sene içerisinde çabucak çarçur eder. Ailesi 1944’te açtıkları bir davayı kazanarak mahkeme kararıyla Baudelaire’e finansal işlerini kontrol etmesi için bir avukat atamayı başarır ve hayatının sonuna dek cep harçlığını bu avukattan alacaktır.     Gelirini arttırmak için Baudelaire birçok dergiye sanat eleştirisi, denemeler ve izlenimler yazmıştır. 1854’te Edgar Allan Poe’nun şiirlerini Fransızca’ya çeviren yazar, Poe hakkında “ikiz ruhum“* demiştir.        Kitabın hangi şiirlerini diğerlerinden önce yazdığını öğrenemesek de 20 yaşında başlayıp, 35 yaşında yayımladığını ve JeanneDuval adlı bir kadına aşık olduktan sonra “Kara Venüs” isimli kısmını tamamladığını biliyoruz. Sizinle de bu kısımdan bir şiirinin çevirisini paylaşmak istedik.İngilizce’den çevirisini ben yani Ege Dündar Fransızca’dan doğrulamasını ise Danışma Kurulu Üyemiz Halil Gediz gerçekleştirdi.                    …

Share

NEFİSE, 13 YEARS OLD, A FINAL YEAR STUDENT AT SECONDARY SCHOOL    “Well, I sometimes find life becoming difficult for me, like when I am preparing for an important examination. I feel as if the excitement of it is engulfing my entire body, like an overwhelming heat is coming upon me. I panic a lot …

Share
Önceki / Previous Kapılı Yatak
Sonraki / Next Ne kadar garip bir canlı insanoğlu, hele de gençse. Ne kadar da tehlikeli, hele de kendine.