Kalem tutan ellerden,

Yüzüne düşen birkaç damla saç telinden

Çaresizce gülmeye devam eden gözlerden;

Gözaltlarına kıvrılıp da uyumuş çizgilerden

Görünür ey insan, içindeki yangının izi.

Bu yangında dahi içinde bir ağaç,

Yanıp tutuşuyor dalları ince ince.

Üzerinde kuşlar türküler söylüyor keyfince,

Kuşlar bile hala devam ederken,

Ey aciziyetin ete kemiğe bürünmüş hali

İnsan,

Hangi acı daimi olabilir ki

Suyun ayak sesi işitilirken?

 

Bunları da Sevebilirsiniz

Sonsuz mermerler odası soğukluğunda artık Bir ben, bir de tüm haşmetiyle Vakti katılaşmış o melek kaldı. Damalı zeminlerde yuvarlanır, Bir beyaz, bir siyah olurdum. Gülerdik beyaz olduğumda, Orkide kokuları sandala karışır, Sonra bir de mest olurdum neşeden. Siyah olmak zor değildi, Ya da kötü, Hüzün yağmurları çiselerdi yalnız tavandan, Tablolar kaçışır, balkona sığınırdı. Öylece griye …

Share

Ben aslında Afrika’da bir aslanı uyandırmaktan Issız adadan yüzerek kaçamamaktan Kayıkla fırtınaya yakalanmaktan Dağa tırmanırken halat koparsa Bir kayaya çarpıp parçalanmaktan Korkmak istiyorum, henüz yaşarken Ama ben sadece Çayım sıcaksa dilim yanar diye Basamağı görmeyip düşersem bir de Kuşumu boğsa soğuk, öldüresiye Verdiğim su çiçeklere fazla gelirse Düşüncelerim bana ait değilse Diye korkuyorum Niye korkuyorum …

Share
Önceki / Previous Kapılı Yatak
Sonraki / Next Ne kadar garip bir canlı insanoğlu, hele de gençse. Ne kadar da tehlikeli, hele de kendine.