kutusuna dönmekte maviler,
bitmez ki gün geceye varmakta,
boşaltır kovanlar vardiyayı
daha önce olanı yinelemek üzere
daha önce hep olanı yinelemek üzere
es geçemez arılar vardiyayı.
tutulmamış sözler, beklentisiz çocuklar,
ben manipülasyonları, borsa handikapları,
çağlayan sevgiler, boşalan küllük ve
umulan sorulara boş akbil sesleri,
bense bu şehir’den daha bıçkın tamlama tanımıyorum,
kıvamındadır şirketler ve yolunda ulus devlet,
hes kodları muhaberat, pandemi raconları alikıran,
seçilmiş yargı talanıyla unutulmasın ekspresyonist maske yalanı,
istisnalar kaideyi bozmaz, kolluk kongreleriyle egemen imtiyazları,
duymayan kalmasın
duymayan kalmasın:
taşkın olacaktır sular çekilmişse,
şehirden doğru tadilat!
ayıp özlerimden tutuklayacaklar beni,
soğuk odalarda besleyecekler,
suçlar fışkıracak saklı gözelerimden,
bahçeden ellerim, evlerden derdim yeşerecek.
cilt cilt bağlayacaklar itiraflarımı
hükümsüz olacak parmak izlerim,
kale direğinden dönen arzularım, boşa çıkacak kontratlarım,
yokluğumu kimlik, varlığımı suskuyla eşleyecekler,
çatılarımdan asacaklar beni, anılarımdan eşeleyecekler,
yuvasız kalacağım ve duvarlara soyunacağım,
ben vardım
ben vardım
biraz yurtsuz, epey biletsiz, hayli mahcup
ben vardım.
oh su bulanıyor, ah zehirliyor şimdimi
atiye dair ürkülerim.
geçmiyor acı, çoktan savıldı delilik temennisi,
neden beni öldürmüyor celladım diye bekliyorum.
oysa kuraktım, çoraktım ve hâlihazırda olmuştum.
işitirdim sözleri, ısıtırdım
biçer giydiririm cümleleri ya,
belki yazıcılığıma bilicilik payesinden
kimse demedi, diyemedi bunu bana,
cüret
ya da nasihat:
korkuyorsun neden
bir daha ölmez ki ölen.
demek isterdim ki takipçilerim gelecek
müritlerim mürşitlerim, şakirtlerim ve de yoldaşlarım gelecek,
ellerim
bahçeden ellerim yeşerecek ama kederim:
peşimden bir halk gelmeyecek.
eminim peşimden bir halk gelmeyecek.
göçün yüküydüm çümkü, kovuldum
taşkın olmayabilir sular çekilmişse.
ey doğuranım hani, vaat bahçem,
inkâr mı etti annem bu şehir beni?
umuda karşı yığınlar, ümide teğet
mendilimde boş akbil sesleri..
kim bilir, sahi kim bilir
alıcısız bir şemsiye yağmuru ummakta belki..