Bir sandaldayım.
Aşağıdan yukarı,
Akıntının tersi yönünde
Kürek çekmeye çalışıyorum.
Yolun sonunu ne zaman görürüm
Bilmiyorum
Ama bırakırsam
Akıntıya kapılıp düşeceğim,
Biliyorum.
Sandal epey eski
Dalgalar vurdukça çatırdıyor tahtaları
Duyuyorum.
Gerçi bazen tereddüte düşüyorum.
Duyduğum belki de
Kalbimdeki korkunun sesidir,
Bilmiyorum.
Güneş bir doğuyor
Bir batıyor
Bazen aydınlıkken yağmur yağıyor,
Bazen karanlıkken ay ışığı aydınlatıyor etrafı.
Günler günleri kovalarken
Sona ulaşamayacağımı fark ediyorum.
Yine de içgüdülerimi susturmayıp
Kürek çekmeye devam ediyorum.
Öleceğimin bilincindeyim
Gerçi yaşayan her şey bir gün ölecek ama
Biraz daha yaşamak istiyorum.
Ben toprağa karıştığımda bile
Sonsuza kadar var olmaya devam edecek olan
Benden parçalarımı;
Günahlarımı ve sevaplarımı
Bir dalgayla kürek darbesi arasında
Benimle birlikte devam etmeye zorluyorum.
Sadece biraz daha tüm varlığımla
Yaşamak istiyorum.

Bunları da Sevebilirsiniz

“KUTSALLIĞIN YİTİRİLDİĞİ İSİMSİZ ÜLKE” “Eskinin çürümesi ile yeninin oluşumu ve yerleşmesi arasındaki zaman aralığı, bir geçiş dönemini oluşturur; bu dönem her zaman kaçınılmaz olarak belirsizliklerle, kafa karışıklıklarıyla, yanılgılarla, çılgın ve ateşli fanatizmlerle yüklü olacaktır.” John Calhoun Post-modern anlayış ya da Post-modern tarz, çok fazlaca tartışılan ve üzerinde mutabık olunamayan bir kavram ve belki de bir …

Share

             İlkyaz olarak bildiğiniz üzere platformumuzda her ay çeviri ve honourarium desteğiyle üç ana esere yer verebiliyoruz. Kuşkusuz bunda ekibimizin sınırlı olması ve çeviri yükünün de payı var. Yapılan değerlendirmeler ve oylamalar sonucunda ilk üç içerisinde yer bulamamış olsa da, yayımlanmıyor olmasına tahammül edemediğimiz, bunun hem yazara hem de okura …

Share
Önceki / Previous ÇAY SAATİ
Sonraki / Next Herkesin Küçük İntiharları Vardır