Bilmiyorum hangi mevsimin sonu bugün
Ben yine neyi kaçırdım bu anın telaşında
Kovalamaktayken kendimi her gün
İzliyorum siluetini yokluğunun hezeyanında
Zamansız bir kavmin göçü gibi
Uzaklaştığım bir yurt var her adımda
Düne dair unutulmaya yüz tutmuş anılar
Göremiyorum nerede başlar yol
Ne zaman durulur zaman dergahında
Sen sessiz harfler kullanırdın susuşlarında
Ben biraz daha kaybolurdum susuzluğunda
Yangın yerinde bir alevin harı değil ki söz
Yok olmuş bir külün ağırlığında
Sisli bir yalnızlık daimi geriye kalan
Döndükçe başa sardığım bu dilsizlik makamında