Edip Cansever – Sona Kalsa


SONA KALSA

Usul usul konuşuyorlar aralarında

Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında –

Gölgesi bir kuş ölüsü Karşıda yeni budanmış bir ağacın –

Olsa, başlangıçlar sona kalsa –

Kolyesiyle oynuyor kadın – tabağımda soyulmuş elma –

Saatime bakıyorum sık sık

Kapıyı gözlüyorum arada

Biraz soğuk mu geliyor ne – kapatır mısın –

Sinirli bir kırmızılık suya batıyor

Düşünüyorum, ansızın bir dost yüzü mü

Görmemişim de yıllarca. Gelse

Değişmiş çok, yaşlanmış da

Sigaramı yakıyor durmadan

İstemem diyemiyorum – ama yakmasa –

Konuşuyoruz – konuşuyor muyuz –

Yazmayı bırakmış çoktan

Gerçi bir roman taslağı varmış kafasında

“Bir elimde elma, elmada bir el” diyorum

Hayretle bakıyor yüzüme

Bir bardak bira içiyor, çekip gidiyor az sonra.

 Kadranı kırmızı saat

Plasterle tutturulmuş kırık cam

Şurda burda plastik çiçekler

Evet, aralık kapıdan soğuk geliyor

Tam kalbimin üzerine bu akşam.

 Ölüm

Sen en güzelsin bu saatlerde

Büyütmüş yetiştirmişsin beni

Söyler miyim hiç sana hayran olmasam.

Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak

Bugün de

Tam nerede kalmışsam.

Edip Cansever
( 1928 – 1986 )

Sonrası Kalır II, Bütün Şiirleri, S. 379-380

Bunları da Sevebilirsiniz

Julio Cortazar Arjantin’in en tanınan romancı, şair ve öykücüdür. 26 Ağustos 1914’de Brüksel’de dünyaya gelen Cortazar, Arjantin’in en büyük yazarlarından biridir. İlk şiir kitabı “Presencia”  1938’de yayınlandı. Üniversite öğretim görevlisiyken peron yönetimine karlı girişilen eyleme katılınca hapse atıldı. Hapse atıldıktan sonra üniversiteden ayrıldı. Unesco’da çevirmen olarak çalışmak üzere Paris’e yerleşti. Onu ünlü yapan kitaplarını bu …

Share

Yaşamaya çalışıyoruz; yaşamaya çalışanları yaşatmamaya azmedenler arasında. Sevmeye uğraşıyoruz sevmeye uğraşanları sevmekten tiksindirenlere rağmen. Ciğerlerimizdeki son hava zerresine, kalbimizdeki en küçük hücreye kadar aşkla doluyuz. Bu doluluğa boş gözlerle bakanlar, anlamıyor bizi. Boğuluyoruz acayip mahlûklar arasında. Kafaları bizim kafalarımız gibi değil, başka… Kalpleri demirden ve kireçten; dilleri kocaman ve keskin. İnanmıyorlar ne söylesek… Bakıyor; ama …

Share

“Varoluş, özden önce gelir:” Yaptıklarımızla kendimizi yaratırız, her karar verdiğimizde sabit değerleri olmayan bir dünyada yaratıcı da oluruz. Dolayısıyla yaptığımız her hareket ve verdiğimiz her kararda aslında bizim için “ideal insanın” davranışlarını yansıtmış oluruz. Bu nedenle “varoluşçuluk bir hümanizmdir.”

Share
Önceki / Previous Ekin Bernay: Yaşarken Parla
Sonraki / Next MARTINA PFEILER: TEN POETRY FILMS FOR STIMULATING DISCUSSIONS