TÜRKÇE

Kasım’dan çalma çiçeklerim var benim.
Ellerim de var.
Ellerimde var.
Bakmaz mısın hiç bana?
Güzelim ama ben.
Hem,
Kasım’dan çalma çiçeklerim var benim.

Bir cevizin kökünden doğmayım,
Toprak kokar koynum.
Uzun ve sürekli,
Uzun ve süreli,
Yaşamalı mıyım?
Tıpkı bir ceviz kökü gibi…

Ele gittim, kapı vurdular.
Eve gittim, surat vurdular.
Kıvrılıverdim en rahat yere,
Yer vurdular, gem vurdular.

Ardımdadır dedim, önüme çıkıverdi.
Ah şu ekşi günler!
Bir olup bin ettiler beni.
Ah şu ekşi ve eski günler!
Eskimeden, eskittiler beni.

ENGLISH

Translated with the author’s edits by  Ege Dündar

I have flowers stolen from November.
I have hands too.
I have them in my hands.
Would you not look at me?
Even though I have the beauty…
And just to remind you,
I have flowers stolen from November.
I was born out of a walnut’s root,
Like earth the scent of my bosom.

Long and everlasting,
Long and limited.
Shall I live?
Just like a walnut’s root…
I went up to unknowns, they shut doors.
I got home, they made up faces.
I laid down on the comfiest,
There was no fit but only bitter.
All left behind I thought, but a darkness in front.
Oh, these sour days!
Holding hands they made me a thousand…
Oh, these sour old days!
Yet not be past but did make me past.

Bunları da Sevebilirsiniz

Girilmesi yasak yerler var burada, Duvarlarına gerilen halkalı jiletler, O jiletlere dolanan gurursuz çiçekler gibiyim. Manavın dükkan önüne bıraktığı çürük meyvelerden biriyim, Fakir bir çocuğun midesinde olmak için Yamulttum bedenimi, kurtların girmesine izin verdim. Tabuta sığmayan uzun boylu bir adam gibiyim Hayatım boyunca sığamamışım bi yerlere. Yuva olmak isteyen bir otel odasıyım, Sevgisiz sevişmelere şahit …

Share

Translations and a tribute to a young Sudanese poet who drowned, last week, in the Mediterranean Sea: By Adil Babikir, Arablit A young Sudanese poet’s prediction of his fate came true last week when he drowned in the Mediterranean. Abdel Wahab Yousif, better known as Latinos, died when a rubber boat packed with African immigrants …

Share

Kasvetli ve çoktan yorulmuş, başlamaktan vazgeçmiş belki de pes etmiş bir gün. Ölümün rutubetli kokusu holde yakalıyor beni. (Affetmek onun cesedi kadar katı ve soğuk.) Kendini hatırlatmak istercesine ürpertiyor içimi o yoğun yas havası. Zor bir şey babayı daha yaşarken kaybetmek. Bu dünyaya gelişine vesile olanı. O büyük hayal kırıklığını. Fiyaskoların taa en başını. Kendisi …

Share
Önceki / Previous Nermin Yıldırım
Sonraki / Next “ÇEKİNGEN, TUTUK, SAYGILI…” NECATİGİL VE 19 YAŞINDAYKEN BASILMIŞ İLK ŞİİRİ: “GECE VE YAS”