Sustum dünyaya ellerimle konuşarak
Sustum dünyaya; içimde rüzgar, fırtına
Kime ne anlatayım ne söyleyeyim bilmem
Kime ne neyle boğuştuğum, dağlınlığım
Büyüdüm, avuçlarım büyüdü, gözlerim
Ahali iki yüzünüz var belki iki yüz
Konuşmaların yitik bir çocuğu halbuki ruhum
Ben susmaların insanı değilim, çocuğu değil
Eskiyim, dünyanın portmantosunda unutulan
Pörsümüş bir kumaş, harcanmış bir bozukluk
Büyüdüm her şey ben, içimde yarım kalanlar
Cemaat iki yüzünüz var belki iki yüz
İzbe, loş, karanlık ve buruk suları kanatlarımın
Dünyaya açılmaktan uzak, yanlızlığa müptela
Alemin tozlu laflarında çürümekte benliğim
Uzak çok uzak hayalin rüyalarını görmekteyim
Ateşin kendisiyim, içindeyim, dışındayım, birim
İki yüzüm var belki iki yüz
Birliğim, dirliğim, darlığım, varlığım; hepsi benim
Hepsi benim hepsi benim unutulan ne diyeyim