Kendine çarpan küçük kız
O an çarparak kendi dönen dumanında
Çırpınışı çünkü son arı kuşunun
Yaşamın sökük ipliğinde
Oyalanıyorum
Neden sökülmüş neden
Ve görkemli dizeler yazsam belki
Yardımcı olamaz argın kimliğime
Su titrek hep,
Göğ antik çağ’da kalmış gözümde
Toprağı bulamıyorum Tanrı’m
Bu yüzden kahve rengini seviyorum.
Tozuttu o zihin savurdu beden
atomlarını, damıttı deliliği
günbegün, en saf formuna
dilimi bazen
bir urgan sıkıyor
kalbim kibritten mi yapılmış?
Kendine çarpıp duran küçük kız
Hep kendinde olacak bitikliğin
Başlangıcını kimse söylemeyecek sana
Sadece bitişleri bileceksin
Tekrar doğmayacaksın asla
Noktanı koydular.
Cümleler nasıl form alır nasıldı
Bir güz mayışıklığına denk geliyorlar
Eskil anlara batırıp kafamı,
nasıl gün gelir sevisiz kalırız
anlamadan, nasıl avcumu okşayan yapraklar
zamanında elimde çatırdar ve kırılır
bilmeden.
Keşke biri
Acımdan öteye öpse.
Tanrı’m,
boğ beni sükunetinde.