Bana gösterdikleri kayığa bindim, sakin sakin gidiyordum.
Az sonra ucu bucağı olmayan sonsuzlukta dibe battım.
Nereden bilebilirdim ki?
Giderkende boş durmadım içimde olan herşeyden,
Sevgim,hayalim, umudum insanlığım,merhametim,sevdiklerim, Sevmediklerim,tüm dileklerim…
Serpiştirip attım toprağa tohum atar gibi.
Okyanustu hani,neden sulamadı toprağımı, beni?
Attım ağımı tekrar beklemeye başladım.
Ayaklarım ıslanmaya başlamıştı,anlam veremiyordum.
Kayık batmaya başlamıştı.
Meğer kağıttanmış.
Bilemedim…
Bir hata vardı ortada ama bana aitti.
Çünkü sorgusuz sualsiz binmiştim.
Güvenmiştim yol gösteren rehberlerime ..
Rotamı okyanusa çevirdim dümen bende
Kaptan bendim oysa.
Bilemedim….
Gözlük camlarım buğusundan bir an göremedim çarptım buzdağına.
Tüm dengem alt üst olmuştu.
Sonum titanikmiş.
Bilemedim…
Dibe battım hızlıca , gözlerimi açtım baktım serpiştirdiğim herşeyimle,
Attığım ağın içinde bulmuştum kendimi…
Hapis kalmak,çıkamamak neydi?
Artık satırlarda okuduğum bir kelime değildi.
Üstelik anahtarı kilidi de dibimdeydi.
Kolum bir türlü yetişmedi…
Okyanusa sarıldım,beni de üstünde tutar sandım.
Herşeyimi attığım ağımla beraber, vurgun yerken buldum kendimi.
Bana kızgındı hepsi, sensin sebep demişlerdi.
Acım bu sözlerin arasında okyanusun dibinde alev olmuştu.
Okyanus bile söndüremiyordu.
Savrulduk bir oraya,bir buraya.
Aniden,bir ışık, bir el,dipten çekip çıkardı bizi.
Kıyıya vurmuştuk artık,balık misali.
Kimdi,neydi,neyin nesiydi bu şimdi?
Bu el,bazen bir ana,bazen bir baba,bazen bir kardeş,
Bazen can yoldaşın,bazen can dostun.
Bunlardan biriydi,  yoksa hepsi birden,güçlerini mi birleştirmişlerdi?
Bilmedim…
Yel gibi geçer ömür,
Verir eline bir kördüğüm,
Çözene kadar bağrın yanar ama susarsın,
Artık biliyordum inanımdı üstadım.
Bana gösterdikleri bir aynaymış meğer.

Bunları da Sevebilirsiniz

By Irina Dumitrescu MARCH 18, 2018 “LITERATURE,” WRITES AZAREEN Van der Vliet Oloomi, “is a nation without boundaries. It is infinite. There are no stations, no castes, no checkpoints.” This is the promise at the heart of her new novel Call Me Zebra, that the exile who lives through books can acquire a more liberated identity than …

Share

Yang Liu‘nun infografik serisi, Çin ve Alman kültürlerinden yola çıkarak Doğu ile Batı arasında karşılaştırmalar yapıyor. Çin’de doğup büyüyen, ancak 14 yaşından itibaren Almanya’da yaşayan Liu, eğlenceli minimalist grafikleriyle iki kültürü de görmüş herkesin az çok aklına takılan noktalara parmak basıyor. Grafiklerin mavi olan sol tarafı Batı kültürünü, kırmızı olan sağ tarafı ise Doğu kültürünü …

Share
Önceki / Previous Kültür-sanat sektöründe neden taş üstüne taş koyamıyoruz?
Sonraki / Next Temsilci Yazarımız Uğur Akkaş'ın Dosyası: Baraka ve Ahmet Abi