Edebiyat+

Geçtiğimiz yıllarda iletişim dalları arasında giderek artan ortaklığa yönelik olarak, edebiyat ve diğer yaratıcı ifade biçimleri arasında köprüler kurmasını amaçladığımız “Edebiyat +” isimli bir arşivimiz var. Bu bölümümüzde bu sitede yayımlanan İlkyaz yazarlarının metinlerinden ilhamla, bir sanat eseri oluşturmak isteyen üretici ve yaratıcı sanatçılara emekleri karşılığı ödemeli olarak yer veriyoruz. Bu girişime ilişkin Türkiyeli ve yabancı sanatçılara ücretli çağrımız açık. Sanat eserlerinde bir tür sınırımız yok: resim, heykel, beste, kilim, kukla, kolaj… her alanda kendinizi ifade etmenizi isteriz. Keyifli incelemeler!


EDEBİYAT = Hüseyin Babacan – Kırmızı Kuşak Karanlık, derin bir karanlık bu. Ansızın duvarlardan başıma geçen derin sarsıntı. Çatlaklarda kış uykusu.  Yalnız gecenin haşin homurtusu.  Gözyaşı bir iki üç sayması zor.  Garip bir ziyafet telaşı, dur, ne olur dur. Ellerinde sopalarla yıldırımlar çakıyor.  Yağmur tek pençesiyle yer yüzüne vuruyor,  Bu yıldırımlar vuran tufan beni de kurtarsa ne olur. Dur! Ne olursun dur.  Durmazsan eğer,  Hayallerim yanar, kül olur.    Gaz kokusu nereden burnuma vurdu.  Nerden geliyor bu kolonya, bu limon kokusu. Hop dur, ansızın otur.  …

EDEBİYAT: ÇAĞATAY ÜGE-YAZIK Düşünüyorum da, ne için çalışıyorum ki? Ne için güzel uykumdan ediyorum kendimi? Saatlerce, günlerce uyuyabilirim. Hiç kalkmadan, şu koltukta bütün ömrümü tamamlayabilirim. Kendi kendime çürümek varken, ne diye dışarıda, başkalarının işleri, başkalarının uğraşları için; birilerinin gözüne birilerini sokmak, birilerini kazançlı çıkarmak, birilerini iyi yerlere getirmek için tüketiyorum kendimi? İşin var, bu saatte …

EDEBİYAT: NİL AKAY  – DÜRTÜ / IMPULSE / IMPULS I Kalemin kapağını kaçıncı kez çıkarıp taktığının farkında bile değildi. Kapağın üzerindeki etiketin bir ucu kapaktan sıyrılmış ve arasına toz dolmuştu. Ucu sıyrılmış etiketi yerine yapıştırmayı denedi fakat o kadar kirlenmişti ki etiketin yapışkanı gittiği için yapışmıyordu. Tırnağıyla kirlenmiş yapışkanı kazıdı. Artık istese de etiketin ucu …

EDEBİYAT: DERMAN ARIBAŞ ÖNOĞLU – SAÇ  Yeryüzünün bilinmeyen bir noktacığında sayısı belirsiz apartman birbirlerine yaslanmış, yılların keder ve sıkılganlığını bu sayede taşıyabiliyorlardı. Söz gelimi; içlerinden birinin kılına zarar gelecek olsa topyekûn yerle yeksan olacak kadar bağlıydılar birbirlerine. İşte bu hakikatli sokağa bakan yüzlerce loş, rutubetli dairenin birinde, bir masa düzlüğündeki kalçalarını gizleyebilecek kadar sık ve uzun …

Edebiyat: Suhan Laletayin – Kir Bahçeşehir Üniversitesi Sinema – TV Bölümü’nde okuyor. 2019 yılından beri !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin katalog editörlüğünü yapıyor. 2016 yılından beri çok sayıda fanzin, dergi ve internet sitesinde şiirleri yayımlandı. İlk şiir kitabı “Türkçeden Türkçeye Çeviri Şiirler – Fata Morgana” 2018 yılının kasım ayında çıktı. Kitapta yer alan şiirler 18 …

Edebiyat: BİNNAZ DENİZ YILDIZ: ÇIKMAZ SOKAK / BLİND ALLEY / БИННАЗ ДЕНИЗ ЙИЛДЫЗ Birkaç düş… Kısıldı kapana. Namahrem çıkmazında. Yorgi Amca yolun sonuna, Meyhanelere bir şeyler iliştiriyor. Kavisler otobüs altlarında ve bir kadın bir adam… Yenmiş dut kurularını bahçelere ekiyor. Nihayet bir kadın ve aynı adam… Namahrem çıkmazında fiyakalı bir ıslıkla, Saadetsiz ve öpüşsüz çağrışımlarla donatıyor, …

Edebiyat: SADIK İKİNDİ OYUN /THE GAME / ИГРА “… Oturmuş iri yapılı adamlar esrar çekiyorlar Daha bir aydınlık olsun diye içtikleri su Sarı toprakdan testileri güneşte pişiriyorlar.” Turgut Uyar / Kan Uyku   Bir dokuzlu, evet bir dokuzluya her şey… kalbim göğüs kafesimi, hücresinin kapısını yumruklayıp gardiyana sesini duyurmaya çalışan mahkûmun telaşıyla dövüyordu, karnım kasılırken belime …

Edebiyat: Sadık’ın En Bilinen Hikayesi / Sadık’s Most Renown Tale/ L’hıstoıre la Plus Connue de Fıdèle Her şiirinde tanrılardan bahseden ve evine haciz geleceğini öğrenen fakat bir türlü haczedilmeyen ve bir kulağı duymayan Sadık’ın en bilinen hikâyesi “Bilmem ki ne olur en çok olacağını bildiğim ne ise bilirim en çok o olur” Vücudunda ufak kurak …

Edebiyat: Anıl Can Uğuz – İncire Ağıt / Lament To A Fig /Klagesang Til Fiken (Şiir) ben bu tabuta sığmam leyla yer altındaki güneş daha sıcak ama beni sevmeyişlerin kargalar gibi dizilmişken mısır tarlalarına bir de ağzımda kum biriktirmek müjde olur ilendiğim hayata. ben bu tabuta sığmam leyla botanik sarpa saracak seni dalından bir çiçek …

Edebiyat: İmgesu Ünal – Sedat’ın Simitleri Hayatın Neresinde? / Where do Sedat’s Sımıts Stand ın Lıfe?/ Где в жизни место для симитов Седата? Sabah ezanıyla bir güne daha uyandı. Geceden uykusunu alamamış olacak, aynı anda binlerce defa uyandı. Lanet ederek. Müezzin, sesinin en yüksek tınısıyla bir güne daha şükrediyordu. Sedat şükretmiyordu. Kabahati durmadan yüzüne vurulan …