TÜRKÇE

 

Ağustosun Böceği

Hesperos’a bir yazıt

Sevgi’yi anarak aşılmış bir yerdeyim

mavilerden teğet geçerek ürkekçe yollanmış

biraz daha uzayacak saçlarım

örgüler öreceğim öğüt verilmiş

bir sepet ve bir küreği Balıkçı Pelago’nun ağıtı

Gorgo’ya bir anıt

bileklerime kadar çizilmişti mavi

dalgalanan suların aşındırdığı kayalıklarda yeri

şimdi denize akan nehrin kabul edilişi

nazikçe gidip getiriyor beni

tenimin altında on yedi yıl boyunca beklemiş biri

Pieria’da ilkyaz 

Hermes’in getirdiği haberi konuşur oldu herkes

işinde yoğun biri haline gelmişti

ne kadar da tanınır bir kılavuz olmuştu

yolumu şaşırdığımda bana onu önerdi herkes

tenimin dışında dört yıl boyunca kalıyorum susuz

Kırlangıçların ne oluşu

Persephone’yi sorduğumda hâlâ gelişi bekleniyordu

biraz canım acıyordu

Tantalos’un kızı sürekli bana övünür dururdu

neyse ki Paris’e gideceğimi bilmiyordu

ama altın saçaklı örgülerimi kim kesecekti 

Papirüsten mektup

Kalliope sonrası-

mutsuzluk bırakılmıştı

od varıyordu incelmiş tellerden

bir kuşun atlayışı oradan

Akheron’dan bana bir gül verin

bu yosmanın bir acısı

ENGLISH

 

Cicada August’s Bug

An inscription to Hesperos

I’m in a place transcended by remembering Love

sent timidly, passing through shades of blue

my hair will grow longer

and I will knit braids as advised

a basket and an oar the lament of the fisherman Pelago

A monument to Gorgo

my ankles were drawn down in blue at

waters waving eroded the rocks 

acceptance of the river that now flows into the sea

gently fetches me 

from underneath my skin where I’ve been for seventeen years

Early spring in Pieria

Everyone begin talking about the news brought by Hermes

She became busy at work

What a well-known guide she became!

Everyone recommended her to me when I lost my way

I stand beside my skin, parched for four years

 

Sparrows who?

when I asked for Persephone, her arrival was still awaited

I was hurting 

Tantalus’ daughter kept bragging to me

Luckily she didn’t know I was going to Paris

But who would cut my golden-fringed braids?

letter of papyrus

post  Kalliope-

unhappiness remained

Love was coming from the thinned wires

a bird jumping from there

Give me a rose from Acheron

This is a scarlet woman’s pain

Bunları da Sevebilirsiniz

EDEBİYAT = Hüseyin Babacan – Kırmızı Kuşak Karanlık, derin bir karanlık bu. Ansızın duvarlardan başıma geçen derin sarsıntı. Çatlaklarda kış uykusu.  Yalnız gecenin haşin homurtusu.  Gözyaşı bir iki üç sayması zor.  Garip bir ziyafet telaşı, dur, ne olur dur. Ellerinde sopalarla yıldırımlar çakıyor.  Yağmur tek pençesiyle yer yüzüne vuruyor,  Bu yıldırımlar vuran tufan beni de kurtarsa ne olur. Dur! Ne olursun dur.  Durmazsan eğer,  Hayallerim yanar, kül olur.    Gaz kokusu nereden burnuma vurdu.  Nerden geliyor bu kolonya, bu limon kokusu. Hop dur, ansızın otur.  …

Share

İnsan, geçenle geçemeyeni dikiş dikercesine dikemiyor. Sökükse sökük. İğneye nasıl bir ip geçireceğini bilemiyor.   …    Uzun yıllar bir iğne olup dolaştım ortalıkta. Neyi dikeceğimi bilemeden, kendime geçirecek bir ip aradım durdum. İğne deliklerinden kalın bir urganı geçirmeye çalışanları gördüm, sonra çat diye ortadan ikiye ayrılanları, diri bir deriye batanları, oradan hızlıca kaybolanları gördüm.  Peki siz bir iğne deliğinden …

Share

THE NEIGHBORS’ WINDOW (written & directed by Academy Award-winning filmmaker Marshall Curry) tells the story of a mother (Maria Dizzia) who has grown frustrated with her husband (Greg Keller) and her daily routine. But her life is shaken up when two free-spirited twenty-somethings move in across the street and she discovers that she can see …

Share
Önceki / Previous Lotus Çiçeği / Lotus Flower
Sonraki / Next Saat Üçü Kırkbeş Geçe / Forty Five Minutes Past Three O'clock